19 Aralık 2010 Pazar

AŞURE


Annemin en sevdiği renk siyah değildi. Grileri, lacivertleri tercih ederdi kıyafetlerinde. Yalnız bir adağı vardı, "Muharrem" ayı boyunca hep aynı iki siyah bluzu, değiştire değiştire giyerdi. Ayın sonu geldiğinde de onları yıkar, paketler, onlara bile ihtiyaç duyacak birine yanında başka bir şeylerle birlikte verirdi. Son yıllarında bu adağını bıraktı; benim de hiç aklıma gelmedi, neden sürdürmediğini sormak.
Muharrem aylarında aklımda kalan bir şey de komşularda aşureler pişerken bizde de zerde pişmesi idi. Bu zerdeler, bir yas ayı olan muharrem gecelerinde evlerde okutulan duaların ertesinde ikram edilirdi.
Komşularda ise aşure, ayın onuncu günü anlamına gelen "aşura"da pişerdi.
Nuh Peygamber'e gönderme ve bolluk ve bereketin sembolü olan aşure neden Muharrem ayının onuncu günü olan, Kerbela olaylarının gerçekleşmiş olduğu o günde yapılırdı, hala da anlayabilmiş değilim.
Beni ilgilendiren hangi gün yapılırsa yapılsın, gerçekten bereketi, bolluğu ve paylaşımı bunca güzel açıklayan bir yiyeceğin yüzlerce yıldır yapılıyor ve dağıtılıyor olması. Tek yakınlığımız sokakta selamlaşmak olan komşularımızın bile kapılarını çalıyor olmak nasıl güzel bir ritüel.
Ben de her yıl gününe bakmaksızın, kuruyemişçilerde buğdaylar ve çeşit çeşit kuruyemişler ve kurumeyveler boy gösterir göstermez, malzemelerimi tamamlayıp aşuremi pişiririm. Hem kendimiz yeriz, hem gelenlere ikram ederiz, hem de komşularıma az az da olsa dağıtırım.

Bugün de, birçok yerde tarifini bulacak olsanız da kendi aşuremin tarifini vereceğim. Çünkü buradaki tarifleri biraz da kızlarıma ilerde bir yemek tarifleri defteri olsun diye de yaptığımı itiraf etmemin sırası galiba.

Ana Malzemeler
2 su bardağı buğday
1 su bardağı nohut
1 su bardağı kuru fasulye
1 çay bardağı pirinç
3 su bardağı toz şeker
1 tatlı kaşığı tarçın
1 çay bardağı gül suyu

Yan Malzemeler
Bu kez fotoğrafta da gördüğünüz aşağıdaki yan malzemeleri kullandım.
12 kuru kayısı ve 6 kuru incir sabahtan ıslatılacak
1 avuç kuru üzüm
1 avuç dut kurusu
1 avuç karadut kurusu
6 kestane şekeri
3 hurma
1 avuç dolmalık fıstık
1 avuç kuş üzümü
1 avuç yabanmersini

Yapılışı
Nohut ve kurufasulyeyi bir gün öncesinden oda sıcaklığında su ile ıslatın. Aşureyi pişireceğiniz zamana kadar ara ara suyu boşaltıp, yenileyin. Buğday ve pirinci ise gece altı bardak oda sıcaklığında su ile bir tencereye koyup su kaynayıncaya kadar bekleyin. Su kaynayınca ateşi söndürüp tencerenin kapağını kapatın.
Ertesi sabah bu buğday-pirinç karışımına nohut ve kuru fasulyeyi ve altı bardak daha su ilave edip karışımı pişmeye bırakın. Ara ara karıştırıp dip tutmamasını sağlayın. Karışım kaynadıkça suyunu çekecektir. Suyunu çektikçe ayrı bir yerde kaynattığınız sudan her seferinde üç bardak alıp ilave edin. Sonunda toplam yaklaşık otuz bardak su çekecektir. Kıvamı kişiden kişiye değişir. Ben akışkan ve kıvamlı olanı severim. Eğer katı olmasını istiyorsanız daha az su koyabilirsiniz.
Bu pişirme işlemi yaklaşık üç saat ve nohutlar iyice pişene kadar devam edecektir. Nohutlar piştikten sonra daha önceden hazırladığınız kurumeyve ve yemişleri ve tarçını da ilave edip karıştırın.
Tarçın rengini karartacaktır. Eğer tarçından ve renginden hoşlanmıyorsanız tarçını koymayabilir ya da sonradan üstüne serpebilirsiniz.
Şimdi sıra şeker ve gülsuyunu ilave etmeye geldi. Bunları da ekledikten sonra hepsinin son bir kez kaynamasını bekleyin ve ocağı söndürün.
Bu tarifden yaklaşık elli kepçe aşure olacaktır. Yapmak istediğiniz miktara göre yukarda listelediğim malzemeleri artırıp ya da azaltabilirsiniz.
Artık aşureleri kaselere boşaltıp, üzerlerini nar, fındık, ceviz, kuru kayısı ve istediğiniz başka malzemelerle süsleyip komşulara dağıtmaya geldi sıra.
Kolay gelsin!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder