17 Ekim 2010 Pazar

Solsiden Usulü Palamut

2001 yılında Norveç'e ilk kez gittik. "Norway in a nutshell" turu ile Bergen'den Oslo'ya rüya gibi bir yolculuk yaptık. Bergen'de, Oslo'da öğlen akşam somon, somon, somon yedik. Izgara somon, kağıtta somon, tavada somon, haşlanmış somon.. Hatta sabah kahvaltılarında bile açık büfelerde çeşitli somonlu yiyecekler vardı. Tatlı somona kadar. Fikren biraz bıkar gibi olmuştuk ama hepsi de gerçekten birbirinden lezzetliydi.
Norveçli bir arkadaşımızın tavsiyesi ile daha İstanbul'dayken Solsiden Restaurant'ta yer ayırtmıştık. Burası şahane güneş batışı manzarası olan eski balık hali binasının lokantaya çevrilmiş haliydi ve sadece mayıs ayı başından eylül ayına kadar açıktı. Dünyanın her yerinden Oslo'ya gelenlerin mutlaka uğradıkları bir lokantaydı.


Dört kişi tam rezervasyon saatinde gittik ve bize ayırılan masaya yerleştik. Salata, beyaz şarap ve bir de tabii ki somon istedik. Garsonun tavsiyesini dinleyip fırında ızgara somonu tercih etmiştik.
Yarım saat kadar sonra somonlarımız geldi. Büyük bir zevkle son derece sade hazırlanmış ve bir o kadar da lezzetli somonlarımızı yedik. Unutulmaz bir güneş batışı seyrettik. Bu arada garsonumuzla da ahbaplığı ilerletmiş durumdaydık ve sonunda dayanamayıp, somonu nasıl pişirmiş olduklarını sorduk.
Garson bize işin püf noktasını söyleyip güzel bir bahşişi kopardı. Ama o günden beri bizim evde Solsiden usulü pişirdiğimiz balıkları yiyip, keyiflendikçe, iyi ki de bu bilgiyi almışız deriz.
Aslında son derece basit, belki de bazılarımızın zaten pişirdikleri bir yöntem. Ama ben yine de yazayım, belki bilmeyen, denememiş olan birileri vardır.
Şimdi palamut zamanı ve palamut Solsiden usulü ile gerçekten çok lezzetli oluyor.


Biz dört kişiyiz. İki palamutu balıkçıya ayıklattım. Yalnız kemiğini de çıkarttırıyorum, fileto şeklinde alıyorum.
Balıkların üzerine tuz serpiyorum. Fırın tepsisine pişirme kağıdı koyup palamutları derisi aşağıda kalacak şekilde yerleştiriyorum. Fırını "yoğun pişirme" ya da "alt-üst" ısıtma tiplerinden birine 200 derece sıcaklığa ayarlayıp, bu sıcaklığa gelinceye kadar ısınmaya bırakıyorum. Fırın 200 dereceye geldiğinde tepsiyi orta rafa yerleştirip 15 dakika bu sıcaklıkta pişmeye bırakıyorum. 15 dakikanın sonunda fırını "ızgara"ya ayarlayıp, tepsiyi üst rafa çıkartıyorum ve 5 dakika da ızgarada pişmesini sağlıyorum.
İşte hepsi bu. Bu tarifi somonla da, levrekle de, fileto olabilecek ama yağlı balıklarla deneyebilirsiniz. Yalnız fırınların ayarı biraz farklı olabiliyor. İlkinde biraz dikkatli olun, ızgarada iken balıklarınız yanmasın, sonra üzülürsünüz.
Palamutlar tezgahlarda diziliyken, bu tarifi deneyin. Palamut alın, balıkçının yüzü gülsün, palamut yiyin, size yarasın. Bu arada çinekop yemeyin, çünkü onlar yarın yiyemeyeceğimiz lüferlerdir, unutmayalım.
Bugün ne pişireyim derdinden uzak, palamut, ekmek, salata ve kırmızı soğan ile keyifli bir balık sofrasında hoş saatler diliyorum.

Solsiden Restaurant, Oslo www.solsiden.no

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder