23 Eylül 2010 Perşembe

Bugün size Türk mutfağında kullanılmayan bir baklagilden bahsedeceğim, lepe. Lepe İran ve Azeri mutfaklarında çokça kullanılan bir ürün. Tek başına et ile pişirildiği gibi, birçok yemeğin içine ilave edilebilen, besleyici olarak da zengin bir ürün. Tadı nohutu andırmakla birlikte, farklı.
Bugün özel olarak lepeden bahsetmemin nedeni, bundan sonra ara ara vereceğim bazı yemek tariflerinde lepenin kullanılıyor olması.


Lepeyi tek başına gördüğünüzde, “E bu nohut” ya da “Aaa.. bu sarı mercimek” de diyebilirsiniz. Bu nedenle lepeyi, sarı mercimek ve nohutla birlikte de fotoğrafladım. Aradaki tip ve büyüklük farklarını kolayca görebilin diye.


Annem, lepeden en çok “Huruş” yapardı. Buradaki tarifleri takip ediyorsanız, “huruş” kelimesini kabak huruşu tarifini verirken kullandığımı hatırlayacaksınız. Hani ana malzemeleri, kabak, et ve soğan olan yemek. Tahmin ettiğiniz gibi “lepe, et ve soğan” ile de lepe huruşu yapılıyor. Bu yemeğin de tarifini ilerde vereceğim ama önce bu özel malzemenin temini konusunu aydınlatalım.
Babamın 1980 yılına kadar İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi karşısında bir kitap-kırtasiye dükkanı vardı. O dönemin İstanbul’unda daha kuzey komşularımızın akını başlamamıştı o semte. Aksaray, Laleli, Fatih’de oturmak, İstanbul’da yaşamak anlamına geliyordu. Bizim dükkanımızın olduğu cadde de dünyanın her tarafından turistin gezdiği, alışveriş yaptığı neşeli bir caddeydi.
Bakar mısınız lepeden nereye geldik? Ama özeti şu ki, nedense İstanbul’a İran’dan gelen turistler ya da İstanbul’da okuyan İranlı gençler gelirlerken yanlarında “lepe” ve şimdilerde yasemin ya da basmati diye adlandırılan “sedri” pirincini getirirlerdi ve babam da bu malzemeleri her bulduğunda büyük bir sevinçle satın alırdı. Temini böylesine zor ve şansa kalmıştı. Sonraları özellikle İran devriminden sonra Türkiye’ye İran’dan göçler de gerçekleşince, İran ve Azeri mutfağının bu ana kalemleri İstanbul’da kolay bulunur oldu. Eğer lepeli yemekleri okuyup denemek de isterseniz, size nasıl temin edeceğinizi bildiririm elbet.
Lepeyi bir keresinde 90lı yıllarda, İsviçre’de bir sokak arası marketinde bulmuş ve çok şaşırmıştım. Daha o zamanlar dünyanın her noktasında yetişen her ürünün her yerde bulunduğu bugünler gibi değildi. Bir market rafında gördüğüm lepeden iki tane yarım kiloluk alıp bavuluma yerleştirmiştim bile. Eve döndüğümde, annemin İsviçre’den el yapımı bir saat değil de bu özel hediyeyi getirmeme nasıl sevindiğini hala hatırlıyorum.
Sonra 1997 yılında Bakü’ye gittik, benim için sebze, meyve satılan pazar en gezilmesi gereken yerdi. Aralık ayı olduğu için sebze, meyve yönünden zayıftı pazar ama kuru gıdalar, yemişler yönünden de oldukça zengindi. Çocukluğumda evde büyük hala ve enişte azeri dili konuşurlardı, kulak dolgunluğu azericemle pazara dalıp, elbet lepe aramaya başladım. Ben “lepe” dedikçe bana “lepe” ikram ediliyordu. Ama nasıl? Her türlü fındık, nohut ve daha değişik ürünlerin ortak adı imiş meğerse lepe ve ben o koca pazarda, İsviçre’de markette kolayca bulduğum lepeyi bulamadan otele döndüm.
Daha sonraki yıllarda bir keresinde Girit’e gittiğimizde Kandiye’nin sebze meyve haline uğradık. Orada da bir de baktım ki, bütün otların ortak adı “radika”, tüm baklagillerin ortak adı da “fava”. Ve favalardan biri de bizim “lepe”. Böylece Bakü’de bulamadığım lepeyi Girit’ten aldım ve ondan sonraki yıllarda da her Yunanistan’a gidişimizde markete girip gayet emin bir şekilde lepelerimizi alıp bavulumuza attık. Yunanlılar lepeyi bizim bakla ile yaptığımız fava gibi pişiriyorlar, yani eziyorlar. Bir de köftenin içine koyuyorlar. Bu çok ilginç geldi bana, çünkü ilerde lepenin Azeri mutfağında da köfte yapımında kullanıldığını anlatacağım. Hem de çok lezzetli bir köftede.
Lepenin Türkiye’nin doğusunda ve batısında kullanıldığı halde, Türk mutfağına neden girmediğini bilmiyorum. Ama bu nedenle olsa gerek lepe Türkiye’de tarımı yapılan bir ürün değil.
Aşağıdaki fotoğraf da Amerika’da bir marketten aldığım lepeye ait. Orada da öğrendim ki, lepe İspanyol ve Meksika mutfaklarında kullanılıyor ve orada da adı görüldüğü gibi “Yellow Split Peas”..


Yine Azeri mutfağına dönersek, lepe bu mutfakta tane olarak kullanılıyor çoklukla. Lepe ile Azeri mutfağında yapılan bazı yemekler ise:
Elbette Lepe Huruşu
Havuç Yemeği (Hebicenci)
Etli Patlıcan Dolması
Sirke Şireli Etli Kabak Dolması
Etli Yaprak Sarma
Büyük Köfte..
Lepeli tariflerde buluşmak üzere..

5 yorum:

  1. Leyla ablacım blogunu yeni gördüm..
    zayıflama yolunda emin adımlarla ilerlerken bu güzel fotoğraflar ve tarifler adamı yoldan çıkarır.

    Saygılar
    Emre Özkardeşler

    YanıtlaSil
  2. Emrecim, hepsi çok sağlıklı yemekler bunların. Zayıflama yolunda sana yardımcı bile olurlar.
    Sevgiler..

    YanıtlaSil
  3. evet bende amerikada görmüştüm, lepe nohutun içi, nohutu suda bekletip üzerinden süzgeç gibi delikli birşeyle ezerek geçtiğiniz zaman kabuğundan ayırılıp içi yani lepesi çıkıyo, ayrıca Türkiye'de ığdır mutfağının lepeli yemekleri var. yapmak zor gelirse ordan temin edilebilir.

    YanıtlaSil
  4. Azerbaycan mutfağına katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz
    Melekli.com | Iğdır

    YanıtlaSil
  5. Azerbaycan mutfağına katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz
    Melekli.com | Iğdır

    YanıtlaSil